ALLAH DOSTLARI'NIN GÜZEL AHLAKI

 

MÜBAREK  KUTBÜZZAMAN SULTANÜLARİFİN EŞ-ŞEYH EŞ-ŞERİF ES-SEYYİD MUHAMMED SIDDIK HAŞİMİ HAZRETLERİ’NİN LİSANINDAN , ALLAH’IN DOSTLARINDA BULUNMASI GEREKEN İYİ HUYLAR ŞUNLARDIR: 

1.  EDEB

2. CÖMERTLİK

3.  HİLM  (Yumuşak huyluluk )

4.  TEVAZU

5.  SABIR

6.  MERHAMET

7.  METANET ( Metin olma;dayanıklılık,sağlamlık.)

8. FETANET (Yüksek zeka;zihin açıklığı, çabuk anlama ve kavrama)

9.  ADALET

10.  FERASET (Anlayışlılık,çabuk seziş,anlayış.)

11.  BASİRET (Doğru-uzağı görüş,seziş, dikkat,sağgörü.)

12.  İLMİ SİYASET (Doğru yerde ve doğru zamanda davranmak,konuşmak.)

13.  ALLAH’TAN KORKMAK (Havf)

14.  ALLAH’TAN DAİMA ÜMİTVAR OLMAK (Reca)

15.  EMİN OLMAK(Güvenirlilik)

16.  CESARET

17.  ŞECAAT (Yiğitlik)

18.  AZİMLİ OLMAK

19.  DÜRÜSTLÜK

20.  AYIPLARI ÖRTMEK (Settar’ül uyub)

21.  YALAN SÖYLEMEMEK

22.  İFTİRA ATMAMAK

23.  VAKTİ GÜZEL DEĞERLENDİRMEK

24.  İTAATKAR OLMAK

25.  SAYGILI OLMAK

26.  KERİM OLMAK

27.  ÇALIŞKAN OLMAK

28.  İLİM VE HİKMET SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

29.  MİSAFİRPERVERLİK

30.  GIYBET ETMEMEK

31.  LAF TAŞIMAMAK

32.  UYUMLU OLMAK(Geçim ehli olmak)

33.  HÜSNÜ ZANDA BULUNMAK (İyi düşünmek)

34.  İYİLİĞİ EMRETMEK VE KÖTÜLÜKTEN SAKINDIRMAK

35.  GÜZEL VE DOĞRU GİYİNMEK

36.  GÜZEL ÖRNEK OLMAK

37.  TEMİZ OLMAK

38.  TERTİPLİ VE DÜZENLİ OLMAK

39.  ÖFKELENMEMEK

40.  HARAMLARDAN KAÇINMAK

41.  KOMŞULUK HAKLARINI GÖZETMEK

42.  SILA-İ RAHİM YAPMAK (Akrabayı ve yakınları ziyaret etmek)

43.  BÖBÜRLENMEMEK

44.  ÇEVREYE DUYARLI OLMAK

45.  İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK

46.  İBADETLERDE DEVAMLI OLMAK

47.  AFFEDİCİ OLMAK

48.  ŞÜKREDİCİ OLMAK

49.  FİTNEYE SEBEP OLMAMAK

50.  KÖTÜ ALIŞKANLIK SAHİBİ OLMAMAK

51.  TAKLİTÇİ OLMAMAK

52.  ALAYCI OLMAMAK

53.  SAMİMİ VE İÇTEN OLMAK

54.  İYİ NİYETLİ OLMAK

55.  İYİ KALPLİ OLMAK

56.  HIRSLI OLMAMAK

57.  HASET OLMAMAK

58.  DÜNYAYA DEĞER VERMEMEK

59.  HATALARINDA ISRARCI  OLMAMAK

60.  TAĞUTA KARŞI GELMEK

61.  KÜFRÜN KARŞISINDA DURMAK

62.  MAKAM VE MEVKİ HIRSINDAN KURTULMAK

63.  İLİM MECLİSLERİNE KATILMAK

64.  SADIKLARLA BERABER OLMAK

65.  NAMAZ KILMAK

66.  AZ KONUŞMAK

67.  AZ UYUMAK

68.  AZ YEMEK

69.  ALLAH’I ÇOK ZİKİR ETMEK

70.  MÜTEFEKKİR OLMAK

71.  DUA ETMEK

72.  HIYANET ETMEMEK

73.  BEDDUA ETMEMEK

74.  LANET ETMEMEK

75.  İNAT ETMEMEK

76.  GAFİL OLMAMAK

77.  ŞUURLU OLMAK

78.  ŞİKAYETÇİ OLMAMAK

79.  ANNE – BABAYA İTAAT ETMEK

80.  ALİMLERE HÜRMET ETMEK

81.  İNSANLARI ÖNEMSEMEK , İLGİLENMEK

82.  HASTA ZİYARETİ, TAZİYEDE BULUNMAK

83.  KUL HAKKI YEMEMEK

84.  ADAM ÖLDÜRMEMEK

85.  PUTLARA TAPMAMAK

86.  MİSKİN OLMAMAK

87.  ZİNA ETMEMEK

88.  FAL BAKTIRMAMAK

89.  BAHİS OYUNLARI OYNAMAMAK

90.  ANLAYIŞLI OLMAK

91.  İNCE FİKİRLİ OLMAK

92.  KIRICI OLMAMAK

93.  MÜTEBESSİM OLMAK

94.  KÜFÜR ETMEMEK

95.  İFRAT VE TEFRİTE KAÇMAMAK, MUTEDİL OLMAK

96.  İMAN EHLİOLMAK

97.  İŞİNDE EHİL OLMAK

98.  İNSANLARA GÜZEL MUAMELE ETMEK

99.  TOPLUMUN GENEL KURALLARINA RİAYET ETMEK

100.  KAPIYA GELENİ BOŞ ÇEVİRMEMEK

101. İNSANLARI HOR GÖRMEMEK

102.  FAKİRE, YETİME, MUHTAÇ OLANA VE YOLDA KALMIŞA YARDIM ETMEK

103. HAYIR İŞLERİNDE YARIŞMAK

104.  İNSANLARA FAYDALI OLMAYA ÇALIŞMAK

105.  GÜZEL ESERLER BIRAKMAK (Sadaka-i cariye)

106. VERA SAHİBİ OLMAK  (Şüpheli olandan kaçınmak)

107. SİTEMKAR OLMAMAK

108.  VEFASIZ OLMAMAK

109.  MAHLUKATA EZİYET ETMEMEK

110.  YAPILAN İYİLİĞİ ALLAH’TAN BİLMEK

111.  TARTIŞMALARDAN VE İDDİALAŞMAKTAN KAÇINMAK

112.  BENCİL (Egoist) OLMAMAK

113.  YENİLİĞE AÇIK OLMAK

114.  ELEŞTİRİYE AÇIK OLMAK

115.  GENİŞ GÖNÜLLÜ OLMAK

116.  HOŞGÖRÜLÜ OLMAK

117.  GÜNAHINDAN HEMEN DÖNMEK, TEVBE ETMEK

118.  TEVEKKÜL SAHİBİ OLMAK

119.  ALLAH İÇİN HÜZÜNLÜ, GÖZÜYAŞLI  OLMAK

120.  İKTİSATLI OLMAK

121.   TEENNİ, ACELECİ OLMAMAK

122.  DOĞRU SÖZLÜ OLMAK

123.  İSAR, BAŞKASINI KENDİ NEFSİNE TERCİH ETMEK

124.  FEDAKAR OLMAK

125.  HIFZ-I LİSAN, DİLİ MUHAFAZA ETMEK

126.  MUKADDESATÇI OLMAK

127.  İLMİYLE AMEL ETMEK

128.  ARABULUCULUK YAPMAK, DARGINLARI BARIŞTIRMAK

129.  HERKESİN MANEVİ DURUMUNA GÖRE DAVRANMAK, HİTAP ETMEK

130.  YERİNDE LATİFE YAPMAK

131.   MÜŞAVERE, İSTİŞARE ETMEK

132.  VAKAR, AĞIRBAŞLI OLMAK

133.  HİMMET SAHİBİ OLMAK, BÜYÜK DÜŞÜNMEK

134.  KOLAYLIK GÖSTERMEK  (Yüsr)

135.  HAYRA YORMAK

136.  KIRMAMAK, KIRILMAMAK

137.  SÜKUT ETMEK

138.  MUNİS, SEVİMLİ CANA YAKIN OLMAK

139.  HİZMETKAR OLMAK

140.  KİMSEYE YÜK OLMAMAK

141.   YÜRÜRKEN AYAĞININ UCUNA BAKMAK(Nazar–ı ber kadem) 

142.  UYANIK OLMAK  (Huş der dem)

143.  ZAHİRDE HALK İLE BATINDA HAK İLE OLMAK (Halvet der encümen)

144.  KÖTÜ HUYLARDAN GÜNAHLARDAN İYİ İŞLERE YÖNELMEK ( Sefer der vatan)  

ALLAH DOSTLARI'NIN GÜZEL AHLAKI” üzerine 5 yorum

  1. seyyid ebul kasım saltuk dedi ki:

    ZAMANIN KUTBU AZAMI OLAN SEYYİD MUHAMMED SIDDIK HAŞİMİ HAZRETLERİ ŞÖYLE BUYURDU:YUKARIDA ANLATILAN GÜZEL HUYLAR PEYGAMBERLER VE ALLAH DOSTLARININ HASLETLERİDİR.BU GÜZEL HASLETLERİ ÜZERİNDE BULUNDURAN İNSANLAR MÜRŞİDİ KAMİL OLURLAR VE GÖNÜLLERİNE FEYİZ YAĞMAYA BAŞLAR,SEMAYI SEYRE BAŞLAR, MELEKLER MECLİSİNE DAHİL OLURLAR.VESSELAM

  2. seyyid ebul kasım saltuk dedi ki:

    İman sahibi iki hâl arasındadır. Bir defa geçmişte yaptığı hata­ları, yanlış işleri, bilgisizliğini hatırlar, utanır, utancından erir. He­saba çekilmekten korkar. Bir defa da, bulunduğu hâle bakar. Yap­tığı kulluk makbul mü, yoksa değil mi? Verilmiş nimetler kalacak mı, yoksa alınacak mı? Yoksa haliyle bırakılacak mı? Acaba kıya­met günü hâli nice olur? Arkadaşı inananlar mı olur, yoksa iman­sızlar mı? Bunları hep o iman sahibi düşünür. İşte bundandır ki, Pey­gamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurur: “Allah’a en çok arif benim, bununla beraber en ziyade korkan yine benim.”

  3. seyyid ebul kasım saltuk dedi ki:

    Bir kimsenin imanı kuvvet bulur, inancı varlığında yerleşirse, Mevlâ’nın haber verdiği her şeyi kalbinde bulur. Cennet, cehennem ve onlarda olanları, kıyamet işlerine dair her şeyi sezer, ölüm mele­ğini görür, sûr sesini duyar. Her şeyi olduğu gibi görür. Ona göre kıy­met biçer. Dünya ve zevalini, değişmesini ve dünya ehlinin göçünü görür. İnsanları mezar taşları gibi görür. Onların duyduğu azabı ve iyilikleri hisseder. Sanki kıyamet kopmuş. Hak katında cümle halk divana durmuş gibi bilir. İman sahibi, kıyametin koptuğunu, peygamberlerin, meleklerin ve sevgili kulların sıra sıra divan durduğunu gö­rür. Cennet ehlinin birbirlerini ziyaretine ve cehennem ehlinin bir­birlerine karşı sataşmasına bakar.

    İyi görüşe sahip olan baş gözü ile halka bakar, sonra kalbini açar ve Allah’ın fiil tecellisini onlarda görür. O tecellinin hareketini ve sükûnunu anlar. Buna izzet nazarı derler; Allah’ın sevgili kulları bu görüşe sahiptir.

    İman sahibi o kimsedir ki, bir kişiye baktığı zaman baş gözünü kullanır. İç âlemine de kalbi ile bakar ve Mevlâ’yı sır gözü ile görür. Bu yolda çalışan bulur. Kader geldiği zaman uyar. Deniz ve kara onun gözünde aynıdır. Deniz sahili ve dağ başı eşittir. Acı ile tatlı aynıdır. İzzet ve zilleti ayırmaz. Zenginlik ve fakirlik ayrı mâna taşı­maz. İman sahibi kaderle yürür. Kader onu yormaz. Kader, onu taşı­mak için yorulur. Kader, onu yüklenir. Hak yakınlığına kadar götü­rür. İman sahibi kadere tevazu gösterir, onun Hakk’a yakınlığını bi­lir. İman sahibi nefsine uymadığı için bu hâle erer. Şahsî arzuları, kütü âdetleri, şeytanî duyguları ve uygunsuz arkadaşları sevmediği için aradığını bulur.

    Allah’ım, bütün halde kadere uymayı bize nasip eyle! vesselam

  4. seyyid ebul kasım saltuk dedi ki:

    Ey evlat! Aklını başına al. Aceleci olma. Acele ile eline fazla bir şey girmez. İvedi hareketle sabahı getirmen kolay olmaz. Saba­hı beklerken acele etme. Başka şeyle uğraş. İbadet et. O kendiliğin­den gelir. Gündüzleri kendine meşgale bul; akşam kendiliğinden ge­lir; arzu ettiğini bulursun. İz’an sahibi ol. Kullarla iyi geçin. Kulla­ra zulüm etme. Hakkın olmayan şeyi ellerinden almaya kalkışma. Onlar birer vekildir. Sahipleri onlara; “Ver!” derse onlar verirler.

    Emir vâki oluncaya kadar bekle; vermek nasıl olurmuş görürsün. Zorla kimsenin malını almanın cezası ağırdır. O cezaya dayan­mak kolay değildir.

    Vermek elinde iken ver. Verebiliyorsan vakıaya uygun olarak vermiş olursun. Yâni, mevcut emre. Zira emir almadan kimse zer­re veremez. Sana da bir şey vermezler. Kimseden bir şey alman ka­bil olmaz. Ne zerreyi, ne de denizi, deryayı, hiç bir şeyi, ama hiç bir şeyi, alman kolay değildir. Ancak Allah’ın izni ile… Allah, kalplere ilham verir. O ilham sayesinde gönüllere rikkat gelir. Sana gereke­ni verirler. Akıl bu hikmetleri anlamaktadır. Aklın varsa bunları anla… Yerinde dur. Sağa sola kıpırdama. Yiyecek ve giyecek vakit­leri bölünmüş olup Hak Teâlâ’nın katında ve kuvvet elindedir.

Yorum bırakın